Salı 11 Mart 2025 - 12:04
Sözlü Tarihte Kur’ân Diplomasisi: Uluslararası Kur’ân Aktivistlerinin Anlatımı

Havza / “Sözlü Tarihte Kur’ân Diplomasisi: Uluslararası Kur’ân Aktivistlerinin Hatıraları” başlıklı oturumu, Tahran’da düzenlenen 32. Uluslararası Kur’ân Fuarı’nın uluslararası bölümünde gerçekleştirildi.

Havza Haber Ajansı’nın haberine göre, “Sözlü Tarihte Kur’ân Diplomasisi: Uluslararası Kur’ân Aktivistlerinin Hatıraları” başlıklı oturum Tahran’da düzenlenen 32. Uluslararası Kur’ân Fuarı'nın uluslararası bölümünde gerçekleştirildi.

Oturuma, İran’ın Uganda’daki eski kültür ataşesi Muhammed Rıza Kızılsofla, uluslararası üne sahip kıraat üstadı Habibullah Ahmedipur ve İran Kültür Evi’nin eski başkanı Mehrân İskenderiyan katıldı.

Oturumun moderatörü Seyyid Hasan İsmeti, uluslararası Kur’ân hatıralarının benzersiz önemine vurgu yaparak, İslam’ın ilk dönemlerinden örnek verdi. Câfer bin Ebî Tâlib’in Habeşistan Kralı Neccaşi ile Kur’ân temelli müzakerelerini hatırlattı.

Kendi deneyimlerinden de bahseden İsmeti, 2007 yılında Tunus’ta açtığı Kur’ân derslerinin güvenlik güçleri tarafından kapatıldığını ancak kültürel etkinliklerinde her konuşmasından önce kısa bir Kur’ân tilaveti yapmaya devam ettiğini belirtti. 2010 yılında, dönemin Tunus Cumhurbaşkanı Zeynel Abidin Bin Ali’nin davetiyle, Ramazan’ın 27. gecesinde (Tunus’ta “Resmî Kur’ân Gecesi” olarak bilinir) Tunus Büyük Camii’nde, Cumhurbaşkanı, hükümet yetkilileri ve din âlimleri huzurunda Kur’ân okuduğunu anlattı.

Birkaç ay sonra Tunus’ta “Keramet Devrimi” (2010-2011) olarak bilinen halk ayaklanmasının başladığını ifade etti.

Oturumda konuşan Muhammed Rıza Kızılsofla, Afrika’daki tecrübelerinden bahsederek şunları söyledi:

“Doğu ve Batı Afrika’da kültür ataşesi olarak görev yaptım. Bu bölgelerde insanlar, erkek çocuklarına ‘Hasan ve Hüseyin’, kız çocuklarına ise ‘Fatıma ve Hatice’ isimlerini koyuyorlar. Sierre Leone’ye atandığımda, bir ev kiralamak için ev sahibini beklerken Kur’ân okumaya başladım. Ev sahibi geldiğinde, ‘Evimde Kur’ân okuduğunuzu ve bereket getirdiğinizi duydum, bu yüzden sadece kiranın yarısını alacağım’ dedi.”

Ardından söz alan Habibullah Ahmedipur, Kur’ân tilavetinin insan kalplerini birleştiren görünmez bir silah olduğunu belirterek şu anısını paylaştı:

“1994 yılında, Bosna Savaşı sırasında İranlı karîlerden oluşan bir heyetle Bosna’ya gittik. İlk gün, şehri bomboş ve harap halde gördük. Ancak bir stadyuma vardığımızda, tribünlerin Kur’ân tilavetimizi bekleyen insanlarla dolu olduğunu fark ettik. Tilavet bittikten sonra, dönüş yolunda halkın sevgisini öyle güçlü hissettik ki insanlar elini yüzümüze sürmek için yarışıyordu.”

Son olarak söz alan, İran Kültür Evi’nin Peşaver’deki eski başkanı Mehrân İskenderiyan, Pakistan’da Kur’ân’ın halkın hayatındaki derin etkisine değinerek şunları söyledi:

“Pakistan’da Kur’ân, halkın yaşamına tamamen işlemiş durumda. İran İslam Cumhuriyeti hakkında yapılan olumsuz propagandayı etkisiz hale getirmek için Kur’ân’ı kültürel faaliyetlerin merkezi haline getirmeliyiz. Kur’ân sayesinde mezhepler arasında yakınlaşma sağlanabilir ve tek bir ümmet oluşturulabilir.”

Mehrân İskenderiyan, İran İslam Cumhuriyeti’nin Peşaver’deki Kur’ân faaliyetlerine değinerek dikkat çekici bir anısını paylaştı:

“Bir gece, İran Kültür Evi’nin YouTube sayfasında, bir grup insanın Kur’ân faaliyetlerini tanıtan bir video gördüm. Konuyu araştırınca, bu Kur’ân toplantılarının aşırı görüşlere sahip bir camide düzenlendiğini fark ettim. Bu toplantılarda pek çok Pakistanlı büyük bir coşkuya kapılıyordu. Kısa bir süre sonra, benzeri görülmemiş bir kalabalık, sonraki program için Kültür Evi’ne akın etti ve adeta bir mucize gerçekleşti.”

İskenderiyan, bu gelişmenin daha büyük bir etki yarattığını belirterek şunları ekledi:

“Bu etkinliğin ardından, İran Kültür Evi’nin karşısında camide bulunan bazı tekfirî liderler Kur’ân programlarımıza katılmaya başladı. O günden sonra, ‘Derviş’ adlı bu camiden Şiilere karşı hiçbir fetva verilmedi. Daha da şaşırtıcı olanı, bizi kendi camilerine davet etmeleri ve ardından, onların medreselerinde Kur’ân ve Farsça dersi vermemiz için bizden talepte bulunmaları oldu.”

Sözlü Tarihte Kur’ân Diplomasisi: Uluslararası Kur’ân Aktivistlerinin AnlatımıSözlü Tarihte Kur’ân Diplomasisi: Uluslararası Kur’ân Aktivistlerinin Anlatımı

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
captcha